Dünya Kamuoyunun Mültecilere Karşı Tutumlarını Araştırdık
BM verilerine göre yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalan dünya çapında 70 milyon kişi var. Kayıtlı mülteci sayısı ise 25 milyon ve bunların yarısından fazlası 18 yaşın altında. Ülkemiz ise dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke durumunda.
Ipsos Global Advisor çalışmamız kapsamında, 20 Haziran Dünya Mülteciler günü öncesinde aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 26 ülkeden vatandaşlarla online bir araştırma gerçekleştirdik ve mültecilere karşı çeşitli konulardaki algıları ölçümledik.
Global olarak her 10 kişiden 6’sı insanların başka bir ülkeye sığınma haklarının olması gerektiğine inanıyor fakat her 10 kişiden sadece 4’ü bu kişilerin diğer toplumla başarılı bir şekilde uyum sağlayacağını belirtiyor.
Suriye’deki savaşın başlangıcından bu yana 5,6 milyon Suriyeli ülkesini terk etmek ve komşu ülkelere sığınmak durumunda kaldı. Bu ülkelerden biri olan ülkemizde 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor. Türkiye misafir ettiği mülteci sayısıyla dünyada en fazla mülteciyi barındıran ülke durumunda. Global araştırmamıza Türkiye’den katılan bireylerin verdiği yanıtlara baktığımızda global sonuçlardan biraz daha farklılaştığını görmekteyiz. Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin %63’ü insanların savaş veya zulümden kaçmak için Türkiye de dahil başka ülkelere sığınabilmesi gerektiğine inanıyor. Fakat aynı katılımcıların sadece %29’u ülkeye gelen mültecilerin başarılı bir şekilde uyum sağlayacağı konusunda hem fikir.
Ülkelerine an itibariyle mülteci kabul edilmesi veya edilmemesi konusunda global kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. Sınırları en çok kapatmak isteyen ülkelerin başında Hindistan, Türkiye ve İsveç geliyor.
Global kamuoyunun yarısı ülkelerine gelen mültecilerin gerçekten mülteci olup olmadığı konusunda emin olmadıklarını belirtiyorlar. Bu konuda en çok soru işareti Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika’da var gözüküyor.
Ipsos’tan Yeni Bir Toplumsal Bilgi Paylaşım Projesi: Project Understanding
Savaş nedeniyle Suriye’den ayrılmak zorunda kalan mültecilerin göçü sekizinci yılına girerken Türkiye’deki mültecilerin büyük bir bölümünün (%96) geçici barınma alanlarında (kamplar) kalmadığını, ülkenin çeşitli şehirlerinde hayatlarını toplumla birlikte sürdürdüklerini biliyoruz. Bu durumda bu kitleyi tanımak ve toplumsal uyum için stratejik planlamaları hayata geçirmek önem taşıyor. Ipsos olarak gerek Türkiye’de gerekse global olarak mülteciler konusunda çok çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Global inisiyatiflerimizden bir tanesi de Project Understanding çalışması… Bu çalışma Ipsos’un sosyal konulardaki çalışmalarını derleyerek yayınladığı Understanding Society serilerinin son sayısını oluşturuyor. Project Understanding’i, mültecilere ev sahipliği yapmanın faydaları konusunda daha iyi bir anlayış sunmaya Ipsos’un bir katkısı olarak konumlandırıyoruz. Anlayış sunmanın bir parçası da mültecilerle ilgili bilgilerin paylaşılabildiği bir platform sağlamak ve bizler de Ipsos olarak bu platformu hayata geçiriyoruz.
2019 yılı boyunca Project Understanding başlığı altında mülteciler konusunda çok çeşitli bilgiler ve araştırmalar paylaşacağız. Bunun ilk ayağını ise; aralarında Türkiye’den Ipsoslu araştırmacıların da olduğu uzmanlar tarafından hazırlanan makalelerin yer aldığı bir dosya oluşturuyor. Bu dosyada mülteci konusunu çok geniş açıdan ele alan bilgiler bulunuyor.
Dosyaya erişmek için buraya tıklayın.
*Dosya İngilizce olarak hazırlanmıştır ve orijinal hali ile sunulmaktadır.
Araştırma Künyesi – Ipsos Global Advisor
Araştırma 18 Nisan – 3 Mayıs 2019 tarihleri arasında toplam 18,027 bireyle 26 ülkede gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında sorular, Ipsos Online Paneli üzerinden toplam 26 ülkeden bireylere iletilmiştir. Araştırma kapsamındaki ülkeler: Arjantin, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Şili, Fransa, Almanya, Macaristan, Hindistan, İtalya, Japonya, Malezya, Meksika, Peru, Polonya, Rusya, Suudi Arabistan, Sırbistan, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, İsveç, Türkiye, İngiltere ve ABD. Araştırmanın gerçekleştirildiği 15 ülkede veriler genel nüfus profiline ve temsiliyetine dönük olarak ağırlıklandırılmıştır.
Brezilya, Şili, Çin, Malezya, Meksika, Peru, Rusya, Sırbistan,, Güney Afrika ve Türkiye’de ise örneklem genelden ziyade orta ve üst gelir grubu ve internet erişimi olan nüfusu temsil etmektedir. Her hâlükârda bu sosyal gruplar önemli ve büyüyen bir orta sınıf olduğu için sonuçlar bu ülkelerin nabzını anlamak için önemli göstergelerdir
