Haberler

İhracatla Dayanıklılığa Ulaşmak

Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bizim tek odak noktamız ihracat… Her şartta ihracatımızın sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı adına ihracat bayrağımızı 236 ülkede dalgalandırmaya devam ediyoruz. İhracatımızın katma değerini artırmak için çalışıyoruz.

Araştırmada Yenilikler Konferansı’nın ana temasıyla bağlantılı olarak; yaşanan küresel ve bölgesel sıkıntılardan ne hızla çıktığımız, eski performansımızı ne kadarlık bir zaman diliminde yakaladığımız üzerine düşünmemiz önemli. 1950 yıllarından bugüne ihracatımızın yıllık seyrine baktığımızda gerek dünyada gerek ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik şokların etkisini görebiliyoruz. 1959’lardan 2018’ kadar gecen 60 yılda ülkemiz ihracatı 14 yılda azalırken 46 yılda artış göstermiştir. 60 yıllık dönemde en sert düşüş 2009 yılında yaşandı. 2008 küresel finansal kriz küresel ticareti de etkiledi. 2008 yılında 16 trilyon olan küresel ticaret %22 oranında azaldı ve 12.3 trilyona düştü ancak ertesi yıl 15.1 trilyon dolar rakamına ulaştı. Kriz dolayısıyla yaşanan yıllık kaybın %76’sının bir yıl sonra telafi edildiğini görüyoruz. Ülkemizde ise süreç biraz daha yavaş ilerledi. Bu dönemde kaybın bir yılda telafi oranı %39 seyrinde kaldı. TİM olarak bu tür çalışmaları yıllardan aylara aylardan günlere taşımış durumundayız. Zira “Bir çivi bir nalı bir nal bir atı bir at bir kumandanı bir kumandan da bir orduyu kurtarır” sözünden hareketle ihracatımızın öneminin farkındayız. Ve bu bakış açısıyla her bir dakikamızı önemsiyoruz.

Takvim etkisi, döviz kurları, küresel büyüme, petrol fiyatları ve yakın pazarlarda yaşanan karışıklıklar gibi birçok unsur doğrudan ya da dolaylı olarak ihracatımızı etkiliyor. Bizler de tüm bu koşullar içerisinde TİM olarak 13 genel sekreterlik, 61 ihracatçı birliğimizle 83 bin ihracatçı firmamıza hizmet sunuyoruz. İhracat hedeflerine ulaşmak ve ihracatımızın dayanıklılığı için önemli bulduğumuz unsurları şu şekilde sıralayabiliriz:

• İhracat sadece belirli pazarlarda yoğunlaşmamalı. Pazarları çeşitlendirmek önemli. İhracatımızın AB yoğunluğuna ek olarak bilhassa Afrika, Güney Amerika, Uzak Doğu gibi pazarlarda daha fazla yer alabilmek adına yoğun çalışmalar sürdürüyoruz.

• Arge ve inovasyon ile yoğurulmuş marka değeri yüksek ürünlerin ihracatımızdaki payını artırmak önemlidir. Yüksek ve orta yüksek teknolojiye ağırlık vermek konusunda çalışmalarımız devam ediyor. TİM olarak organize ettiğimiz İnovasyon Haftası etkinliğimiz de bu kapsamda gerçekleştirilmektedir.

• İhracatta teknolojik donuşum firmalarımızın yakından takip etmesi gereken önemli bir süreçtir. İnternetin yaygınlaşmasıyla firmalarımızın bu e-ticaret ve e-ihracat dönüşümüne ayak uydurabilmeleri ve/veya öncüsü olabilmeleri önemlidir.

• Yerli ve milli ara malı üretimini de artırmak önemlidir. Üretimde ülkemize avantaj sağlar ve dayanaklılığımıza olumlu yansır

• Üretim yapan firmaların ihracat ailesine katılması, yerelden küresele dönüşümler önemsediğimiz bir husustur. 2008 yılında 51 bin firma ihracat yaparken bu rakam 2018 yılında 83 bin seviyesindedir. Firma bazındaki ihracatımızın sürekliliği önemli bir etki yaratmaktadır.

TİM olarak 2019 yılını sürdürülebilirlik ve yenilik yılı ilan ettik. Hedefimiz ihracatımızın dayanıklılığını artırarak dış ticaret fazlası veren bir Türkiye’ye ulaşmaktır. Dijital dönüşümün öne çıktığı akıl çağında araştırmada yenilikler odaklı bu önemli buluşmada sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duydum, teşekkür ediyorum.

Not: 25 Nisan’da Ipsos tarafından gerçekleştirilen Araştırmada Yenilikler Konferansı Özet Raporu’ndan alınarak yayınlanmıştır.

Mayıs 2, 2019

0

Haberler

Yorum yazın