Bültenler

Krizin Küçük Esnaf Üzerindeki Etkisi

Hemen her sektörde daimi promosyon uygulamaları, beyaz eşya ve elektronik ürünlerinde ÖTV ve KDV indirimleri, hazır giyim başta olmak üzere alışveriş merkezlerindeki tüketimi artırmak üzere “Eve Kapanma! Pazara Çık!” gibi kampanyalar bu yönde uygulamaya konulan aksiyonlardan sadece bir kısmı.

Şimdiye kadar krizin etkisinin gıda dışı sektörlerde daha fazla hissedildiği ve önlemlerin de bu yönde yoğunlaştığı bir gerçek. Ancak, krizin derinleşmeye başladığı bu günlerde gıda sektörü, özellikle de geleneksel kanal diye adlandırabileceğimiz bakkal, küçük marketler, kuruyemişçiler gibi küçük esnaf diğerlerinden daha fazla bu etkiyi hissetmekte. Nitekim, son 6 ayda Türkiye’deki bakkal ve orta marketlerin üçte ikisi müşteri sayılarının azaldığını söylerken yaklaşık %60’ı da bu müşteri kayıplarının satışlarına yansıdığını beyan ediyor.   
Bakkal ve orta marketler krize önlem alma konusunda da en pasif / çaresiz kalan kanallar. %56’sı hiçbir önlem alamadığını söylerken, yaklaşık %23’ü satış kaybına bağlı olarak stoklarını azalttığını, %15’i ise kredi kullandığını söylüyor. Kalanlar ise ödeme vadelerini uzatarak satış ve ödeme dengesini korumaya çalışıyorlar.

Kriz ortamında ilginç bir bulgu da genel olarak perakendecilerin alım kanallarını değiştirmekten ziyade taşıdıkları ürün portföyü ve marka bileşimini değiştirme yoluna gitmeleri. Bakkalların yarıdan fazlası ürün ve marka tercihlerinde değişiklik olduğunu söylerken, bu değişiklik çerçevesinde en fazla tüketici çekişinin daha yüksek olduğu ürün ve markalara, uygun fiyatlı ürünlere ve ödeme kolaylığı sağlayan firmaların markalarına yöneliyor. Bu hareket üretici firmaların bir kısmı için fırsat olarak değerlendirilebilecekken, diğerleri için tehlike sinyali olabilir.

Buna karşılık bakkal ve orta marketlerin yalnızca üçte biri alım kanalı kombinasyonlarını değiştiriyor / çeşitlendiriyorlar. Öncelikle spot piyasa, sonra toptancılar bu değişim içinde kriz öncesine göre daha fazla tercih edilen kanallar oluyor. Bakkal ve orta marketlerin yaklaşık %43’ü ülke ekonomisinin önümüzdeki 6 ayda daha iyiye gideceğini düşünüyor, bizler de gerek marka yönetimi, gerekse organize perakendeciliğin gelişimi ve kayıt dışı ekonomiyi kontrol altında tutabilmek açısından öyle olacağını umuyor ve diliyoruz.

Haziran 24, 2009

0

Bültenler

Diğer yazıları okuyun

Yorum yazın