Bültenler

Reklamda Duyguların Rolü

Yapılan araştırmalar; geçmişte yaşadığımız tecrübelerin veya duyguların davranışlarımızın yanında rasyonel karar alma sürecimizi de büyük ölçüde etkileyebileceğini söylüyor. Buradan yola çıkarak duyguların, aynı zamanda reklama ve markalara olan davranışlarımızda da önemli bir rol oynadığını görebiliyoruz. Ipsos ASI olarak global ölçekte yaptığımız çalışmalarda, reklamın yarattığı kimi duyguların satın alma eğilimini tetiklerken, kimi reklamların da ters bir etki yaratabileceğini biliyoruz. Günümüzde reklamın bize hissettirdiklerinin yanında bu etkinin fiziksel yansımalarının da ölçümü Biometrik araçlar sayesinde yapılabiliyor. Bu araçların yardımı ile izleyicinin söyleyemediği duygusal reaksiyonların da anlaşılması ve yorumlanması ile reklamlardaki duyguları daha kapsamlı inceleyebilmekteyiz.

12 Aralık – 8 Ocak dönemindeki Ad*Watch sonuçlarını değerlendirdiğimizde de, bu dönemin en çok hatırlanan reklamlarında ilk sırada Turkcell’in “Hayat Paylaşınca Güzel” reklamını görüyoruz. Reklamın hikayesindeki insanların kavuşma, bir arada olma ve paylaşma mesajlarıyla kurulan güçlü bağ Kubat ve Zara gibi 2 güçlü sesin söylediği şarkı ile desteklenerek izleyicinin reklamla olan duygusal yakınlığının kuvvetlenmesini sağlıyor.bu örnek duyguların hatırlama üzerinde de etkili olduğunu bizlere gösteriyor. Günlük hayatta bir sürü olaya maruz kalıyor; fakat çoğunu çok geçmeden unutuyoruz. Hatırladıklarımız genelde bizim için çok önemli, farklı duygular hissettiren olaylar oluyor. Reklamlar da bu şekilde işliyor esasında. Kendi hayatımızla ilişkilendireceğimiz duygular hissettiren reklamlar beğeniyi de arttırarak aklımızda daha çok yer ediyor ve belki de etrafımızdaki kişilerle hakkında konuşuyoruz. Bu yüzden reklamın tüketici üzerinde yarattığı duyguları ölçümlemek büyük önem kazanıyor.

 

Şubat 23, 2012

0

Bültenler

Diğer yazıları okuyun

Yorum yazın