Sesim Geliyor mu?
Son yıllarda müşterilerimizden bir mesajı daha da fazla alıyoruz: “Araştırmada “nice to have” istemiyoruz, ödenen her kuruşun bir aksiyon karşılığı olmalı.”
Araştırma sunumlarında en tatlı anlar, görüştüğümüz müşterilerin & tüketicilerin sözlerini tırnak içinde, konuşma balonlarıyla aktardığımız anlardır.
O zaman sunumu izleyenler, kendi müşterileri ile sohbet etmeye başlarlar.
Bazen duyduklarına kızarlar, bazen defterlerine hızla notlar alırlar, bazen sessizce mırıldanarak hak verir, bazen de “yok ya!” diye müşterilerine kafa tutarlar.
Ama günün sonunda bu ifadeler hep ilham vericidir.
“Parlak” fikir üretmeye kendini bazen fazla kaptıran “yaratıcı” pazarlama profesyonellerine, müşterileri hayatın basit, sade kurallarını hatırlatırlar.
Haftalarca kafa patlatıp tasarladığınız ve son derece rekabetçi bir fiyatla pazara sunduğunuz yeni ürününüz, belli bir bölgede beklentinizin çok altında performans sergiliyor ve siz kağıt üzerinde her şey doğru yapılırken bu sonuca anlam veremiyorsanız, müşterilerinize kulak kabartma vakti gelmiş demektir. Ve cevap “müşterilerinize gülümseyin” kadar basit olabilir.
Bu bilgi elinize ne kadar çabuk ulaşırsa, sonuç o kadar hızla değişir.
EFM (Enterprise Feedback Management) sistemleri müşterilerinizin sesini sürekli olarak duymanızı sağlayan sistemler.
Bu sistemler sayesinde sizinle yaşadığı bir deneyimin hemen ardından müşterinize çok farklı mecralardan ulaşarak onun değerlendirmelerini alabiliyorsunuz.
Sosyal ağlarla örülü hayatlarında karşılıklı etkileşimi, herhangi bir konuda anında yorum iletmeyi doğal refleks haline getirmiş yeni jenerasyon orada sizi bekliyor.
Giderek daha hızlı akan hayatı yakalayabilmek için müşterilerinizin nabzını her an yakından takip ederek, aksiyonu peşin ve anında satın alıp, faturayı taksit taksit ödeyebilirsiniz.
Bizden söylemesi.
23.07.2012