Bültenler

Socialogue

Ipsos’un global inovasyon merkezi olan Ipsos Open Thinking Exchange tarafından yayınlanan Socialogue, her hafta ilgi çekici bir konu başlığında özet bilgiler sunuyor. İşte bu bildirimlerden bazıları;
Merhaba, Sanal Arkadaşım!
Geçen geceki harika filmi gördün mü? Anlatacak müthiş bir hiyaken mi var? Bir arkadaşı aramak mı? Belki de hayır. Her 10 kişiden ikisi arkadaşlarıyla gerçek dünyaya nazaran online ortamda daha fazla sosyalleştiğini söylüyor. Uzun çalışma saatleri ve yoğun iş hayatı  gayri ihtiyari arkadaşla konuşmak için telefon açmayı ve yüz yüze görüşmeyi imkansız hale getirirken, internet, bağlantı kurmak ve aynı zamanda bir çok kişiyle görüşme yapmak için kolay bir yol sunuyor. Yeni internet jenerasyonu arkadaşlarına sadece bir tık uzaklıkta büyürken, bu trendin büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz. Hayatımızın büyün yönlerinin online yaşanmasıyla, online reklamcılığın da daha da cazip hale gelmesi kanıtlanabilir. 
Sıcak Çay?  Biraz TV? Artık, Bazılarımız Yeni Bir Uyku Öncesi Rutini Sergiliyor!
Artık uyku zamanı sadece termostatı penceleri kontrol edip ve köpeğin dışarıda olduğundan emin olmak anlamına gelmiyor. Beş kişiden yaklaşık biri için, arkadaşları sosyal paylaşım sitelerinde yeni bir şey paylaşıp paylaşmadığını kontrol edene kadar yatma zamanında ışıklar sönmüyor. Ve o arkadaşların gece boyunca herhangi bir düşünce veya aktivite paylaşma olasılığı sebebiyle, yaklaşık yüzde 17’lik bir kesim her gün uyandıkları ilk saat içerisinde sosyal paylaşımdaki güncellemeleri kontrol ettiklerini söylüyorlar. Bir fincan kahve eşliğinde bir güncelleme mükemmel kahvaltıyı oluşturuyor! Bu biz pazarlamacılar için bir hoş geldin mesajı, zira sosyal paylaşım alanı kullanıcıları ne kadar çok online zaman geçirirlerse, reklamverenlerin onlara hedefli mesajlarını iletmeleri için daha çok fırsat doğuyor…
Arkadaşım Bir Markayı “Beğen”miş. Hmm…
İnsanların yüzde 22’si, arkadaşları bir markayı sosyal medyada takip ettiği veya “beğen”diği için satın aldıklarını söylüyorlar. BRIC ülkelerinde bu oran yüzde 39’lara ulaşıyor, bu yaklaşık 4 kişiden 1’i anlamına geliyor. Bu da sonrasında şu gerçeği getiriyor, bir marka kendisini “beğen”meleri için insanları ne kadar çok etkileyebiliyorsa, o kadar çok satış potansiyelini artırıyor. Sanıyoruz, sosyal ortamlarda online olarak aktif olan markaların “beğen”eceği bir haber bu!
Seni Sevdim ve Her Yerde Takip Edeceğim!
İnsanların yüzde 38’i, sosyal paylaşım alanlarında “beğen”dikleri veya takip ettikleri bir markayı öneriyor. Latin Amerika ülkelerinde yüzde 53’lük bir oranla bu diğer diğer bölgelere daha kuvvetli bir ihtimal olarak gözüküyor. Peki, bu tavsiyelerin ne kadarı gerçekten etkili? Ortalama olarak, dünya çapındaki dört kişiden biri, yüzde 22, bir markayı satın aldıklarını çünkü bir arkadaşlarının o markayı online olarak önerdiğini veya takip ettiğini söylüyor. Eğer pazarlamacılar tüketicilerle, sevdikleri ürünlerden arkadaşlarına bahsetmeleri gerektiğini hissedebilecekleri, bu şekilde güçlü ilişkiler kurarlarsa bu sayı hızlıca yükselebilir.

Ağustos 24, 2012

0

Bültenler

Diğer yazıları okuyun

Yorum yazın