Bültenler

Tüketiciye, Gündelik Hayatta Doğrudan Hitap Eden Sektörler Daha İtibarlı

Günümüzde kurumsal itibar yönetimi ile marka yönetimi, bir başka deyişle kurumsal iletişim ve pazarlama, entegre bir süreç olarak ele alınıyor. Kurum itibarı ile marka değerinin, birlikte ve eş zamanlı olarak güçlendirilmesi, müşteri memnuniyeti ve sadakati için de gerekli bir unsur olarak değerlendiriliyor.    

Ipsos KMG Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, I-Rep Monitor Türkiye adıyla bir itibar araştırması gerçekleştiriyor. Türkiye’nin sektörel ve kurumsal itibar haritasını çıkarmak amacıyla gerçekleştirilen bu araştırmanın ilk bölümü geçen yıl tamamlandı. Geçtiğimiz yıl bankacılık, telekomünikasyon ve otomotiv sektörlerindeki şirketlerin kurumsal itibarını, farklı sosyal paydaşlar nezdinde inceledik. Bu yıl, bu çalışmanın ikincisini gerçekleştirdik. Bu yıl da bankacılık ve otomotiv sektörlerindeki şirketlerin kurumsal itibarını 2011 yılı sonuçlarıyla karşılaştırmalı olarak inceledik.

Bu araştırma kapsamında, belli başlı sektörlere yönelik kamuoyu algısını da ölçtük. Sektörler ne derece beğeniliyor ve onlara ne derece güveniliyor? Bu sorulara cevap bulmaya çalıştık. Çünkü biliyoruz ki, bir şirket veya kurum, temsil ettiği sektörün algısına paralel bir itibara sahip olabiliyor. İtibarı zayıf olan bir sektörde, bireysel olarak çok itibarlı bir şirket veya kurum olması mümkün olsa bile, bunun kalıcı olması zordur. İtibar sadece bireysel çabalarla değil, sektörel dayanışma ile güçlendirilebilir. Rekabet kadar “takım oyunu” da gereklidir. 2012 araştırmamızın bulguları şöyle özetlenebilir:   

2011’de olduğu gibi 2012’de de tüketiciler gündelik hayatlarında, ürünleriyle en çok karşılaştıkları, ürünlerini en çok satın aldıkları ve kullandıkları sektörleri daha çok beğendiklerini ve bu sektörlere daha çok güvendiklerini ifade ediyorlar. Gıda ve içecek, kişisel bakım ve temizlik, tekstil ve hazır giyim gibi nihai tüketiciye doğrudan hitap eden sektörler ile bu sektörlerin ürünlerini tüketiciye ulaştıran perakende ve zincir marketler gibi sektörlerdeki kurum ve markaların, sadece fiyat üzerinden değil, tüketici güvenliği ve sağlığı gibi hususlara da dikkat eden iletişim ve pazarlama faaliyetleri bu sonuçta rol oynuyor.

Diğer beğenilen ve güvenilen sektörler, Türkiye sanayisinin can damarı olan, istihdam  ve ihracatta da öne çıkan, dayanıklı tüketim ve otomotiv sektörleri ile yatırımlarıyla öne çıkan telekomünikasyon ve ürünleriyle geniş bir tüketici kitlesine hitap eden bilgisayar ve elektronik sektörleridir. Sağlık, kamuoyunun çok duyarlı olduğu bir alandır ve gerek özel sağlık kurumları gerekse ilaç sektörünün kamuoyunun yarısından fazlasının beğenisini ve güvenini kazanması dikkat çekicidir. 

Bankacılıkta beğeni ve güven oranı, bu yıl geçen yıla göre önemli bir artış göstermektedir.Buna karşılık sigortacılıkta ‘beğeniyorum’ ve ‘güveniyorum’ diyenlerin oranı bu yıl da yüzde 50’nin altındadır. 

Havayolu şirketleri geçen yıla göre hem de beğeni hem de güven algısını yüzde 50’nin üzerine çıkarmayı başarmıştır. Vakıf üniversitelerine yönelik algıda da önemli bir artış olmakla birlikte, bu ancak toplumun yarısını etkilemiş görünmektedir.

Madencilik sektörünün en düşük beğeni ve oranına sahip olmaya devam etmesi toplumun çevre ve doğa konusundaki duyarlılığının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.   

Bu araştırma hakkında daha detaylı bilgi almak için, tonguc.coban@ipsos.com veya sema.karaca@ipsos.com adreslerine e-posta gönderebilirsiniz.

Aralık 20, 2012

0

Bültenler

Diğer yazıları okuyun

Yorum yazın