Bültenler

Araştırmada Yenilikler Konferansından Notlar

Yalnızca Araştırmanın gelişimine odaklanan ve geliri sosyal projelere aktarılan tek konferans olan Araştırmada Yenilikler Konferansı, 4 Haziran 2015’te Four Seasons Bosphorus’ta gerçekleştirildi.

Pazarlama ve araştırmanın en sıcak konuları, Ipsos Group Kurucusu ve CEO’su Didier Truchot’nun katılımıyla, alanında uzman global araştırmacılarla ve Vural Çakır’ın Konferans Başkanlığında Araştırmada Yenilikler Konferansı’nda ele alındı.

Konferansta yer alan ana konuşmalardan Sidar Gedik’in Açılış Konuşması, Didier Truchot’nun 40 Yıllık başarı hikayesinden notları içeren konuşması ve Vural Çakır’ın Oyunbozanlık Zamanı adlı konuşmasının özetlerini bu haberde bulabilirsiniz:

Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik açılış konuşmasında şu noktalara değindi: “Araştırmada Yenilikler Konferansımızın bu yıl altıncısını gerçekleştiriyoruz. Bu konferans bir paylaşım platformu… Hem bilgiyi paylaşmaya çalışıyoruz hem de sosyal dayanışma içinde oluyoruz. Doğru pazarlama, ekonomik ve sosyal kararlar için araştırmanın önemi yadsınamaz. Dünya’daki birçok gelişmeyi araştırmaya bağlı analizler ve kararlar sağlıyor. Biz araştırmacılar da sürekli yenilik peşindeyiz. Baş döndürücü hızla ilerleyen global ve yerel yenilenmeye ayak uydurmak ve hatta önüne geçmek zorundayız. Oluşan yeni koşullara ayak uydurabilmek, yeni düşünme yöntemleri, yeni analiz teknikleri yaratabilmek ve hatta bazen basit bir soru formuna daha önce akıl edilmemiş yepyeni tek bir soru yazabilmek bile çok önemli. Hayatın devam ettiği her anda yenilenme devam ediyor ve edecek.”

Ipsos’un Kurucusu ve Başkanı Didier Truchot ise şu değerlendirmeleri iletti: “1975 yılında Ipsos’u kurmadan önce başka bir araştırma firmasında çalışıyordum. Orada da hedefim yine aynıydı, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak. Ipsos’u da yine bu ana hedefle kurdum.

Netlik ve Kullanılabilirlik: Ipsos’un yapı taşlarından birisi de yarattığımız her bilginin öneminin onun kullanılabilir olmasından gelmesi. Yani ürettiğimiz bilgi ne kadar çok kullanılırsa o kadar anlamlıdır. Biz her zaman hizmet ve inisiyatiflerimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına uyumlu olacak şekilde yalın ve net olarak geliştirdik. Bu 40 yıl önce de böyleydi şimdi de böyle.

Başarının Sırrı Değerde Yatıyor:

Başarının sırı müşterilerimize değer vermektir. Müşterilerimize, önemli, performanslarını ölçen, rekabet avantajı sağlayan bilgi setleri sunuyoruz. Ve tabi ki işin özü bu bilgilere sahip olmak değil, bu bilgilerin iş sonuçlarında kullanılması, şirket hayatına girmesi…

Tüketicileri kazanmak için 2 nokta önemli:

1.            İkna edici bir hikayeniz olmalı

2.            Tüketicinin aklında fark yaratan bir yer yaratmalısınız

Artık, daha deneyimli, daha eğitimli, iletişime daha açık ve hikaye bekleyen tüketicileri yönetmeniz gereken bir dünyadayız. Böyle bir dünyada bizler Ipsos’ta anketin dışında da yeni teknolojileri kullanıyoruz. Bu yenilikler arasında: Etnografi, Pasif Ölçümleme, Data Analizleri, Takibi (Tracking), Müşteri Deneyimini Ölçümleme gibi teknikler örnek verilebilir

Araştırma Sektörü neden Yavaş Büyüyor?

Pazarlama hizmetleri dünya ekonomisiyle orantılı olarak bir yavaşlık yaşıyor. Bu şekilde bir ekonomik ortamda daha fazla büyüyebilmek için ise en önemli konu Verimlilik…

Veri toplamayı online’a dönüştürdüğünüzde, Soru formlarını kısalttığımızda, Mobil araştırmayı hayata geçirdiğimizde, Sosyal medya, veri tabanları vb gibi hazırdaki verileri kullandığımızda karşılıklı olarak verimlilik yaratabileceğimizi düşünüyorum.

Ipsos Türkiye Başkanı Vural Çakır “Oyunbozanlık Zamanı” adlı konuşmasında şu noktalara değindi: “Hem müşteri hem de araştırma şirketi araştırma endüstrisini oluşturuyor. 2013 yılı ESOMAR Raporuna göre pazar dünyada yüzde 0.7 olarak bir büyüme gösterdi. 2014’te Türkiye’de enflasyondan arındırdığımızda pazarın büyümediğini görüyoruz. Türkiye’deki araştırma fiyatlamasına baktığımızda ise 2010 yılında dünyada 25. Sırada yer alırken 2014’te 45. Sıraya gerilediğimizi görmekteyiz. Büyümeyen bir sektörle karşı karşıyayız. Bu durum endüstrimizdeki kişi başına düşen geliri de gittikçe zorluyor. Bu endüstride bazı noktaları ciddi olarak sorgulamalıyız.

Fiyatlamalarımızı anket sayısı üzerinden girdi bazlı yapıyoruz ama içgörü üretmeye çalışıyoruz.

Sektörde bir dönüşüme gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Örneğin ppt sayfalarında yer verilen “take away”ler yerine yapılandırılmış bir şekilde iş sonuçlarına etkiye geçmemiz gerekiyor. İş sonuçlarına etki için raporlamaya ayrılan zamanı yüzde 10’dan yüzde 30 veya 40’lara çıkarmak gerekiyor. Bunun için data otomatizasyonu gerekiyor. Araştırmacı niteliklerinin değişmesi ve isminin değişmesi de önemli.

ESOMAR verilerine göre 2014 geleneksel sektör büyüklüğü 37,5 milyar dolar. Gelenekselin dışında kalan Business Intelligence olarak adlandırabileceğimiz hizmetlerin büyüklüğünü de eklediğimizde bu 61,5 milyar doları buluyor. Bu da bize tek kaynaklı veriden çok kaynaklı çok teknikli veriye dönmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu çok teknikli kaynaklardan bazılarını: Big Data, Nesnelerin Interneti, Nörobilim, Pasif Veriler, vb olarak sıralayabiliriz. Tüm bunlar yeni bir uzay oluşturuyor ve bu uzay yeni bir araştırmacı niteliği yaratıyor. Bu çok kaynaklı veriye geçmek için geleneksel istatistik bilimi ile de vedalaşmak gerekiyor. Bu bilimin ciddi bir şekilde dönüşmesi gerekiyor.

Bunları yapabilmek için hızlı olmak gerekiyor. Hemen aksiyona olanak verecek sonuçlar vermek gerekiyor.

Tüm bu dönüşüm ise tutkulu olmadan başarılamaz. Tom Anderson’ın kitabında dediği gibi “Geleceği bilemezsiniz ama etkileyebilirsiniz.”

Haziran 24, 2015

0

Bültenler, Haberler

Diğer yazıları okuyun

Yorum yazın